English - Turkish
Definition of to charge, try in English Turkish dictionary
- prosecute
- {f} huk. ... aleyhine dava açmak, -i mahkemeye vermek
- prosecute
- (Kanun) -aleyhine dava açmak
- prosecute
- (Kanun) soruşturmak
- prosecute
- -e devam etmek
- prosecute
- (Politika, Siyaset) koğuşturmak
- prosecute
- hakkında kovuşturma açmak
- prosecute
- kovuşturma
- prosecute
- {f} yürütmek
- prosecute
- prosecuting at torney savcı
- prosecute
- {f} takip etmek
- prosecute
- {f} ilerletmek
- prosecute
- devam et/dava aç
- prosecute
- kanuni takipte bulunmak
- prosecute
- (fiil) yürütmek, takip etmek, devam etmek, sürdürmek, ilerletmek, kovuşturma açmak, dava açmak, yasal yollardan elde etmeye çalışmak, savcılık yapmak
- prosecute
- {f} sürdürmek
- prosecute
- {f} dava açmak
- prosecute
- müddeiumumi
- prosecute
- {f} savcılık yapmak
- prosecute
- {f} yasal yollardan elde etmeye çalışmak