Bir şiiri diğer bir dile çevirmek zordur.
- It is difficult to translate a poem into another language.
Bu cümleyi çevirmek istemiyorum.
- I don't want to translate this sentence.
Cümlelerinizi tercüme etmekten hoşlanıyorum.
- I like to translate your sentences.
İnsanların söylemek istemediği şeyleri tercüme etmek faydasızdır.
- It's useless to translate things that people don't want to say.
Eğer sen şu çeviri yapmaktan hoşlanan kişilerden biriysen, Tatoeba senin için uygun bir yer.
- If you are one of those who love to translate, Tatoeba is the right place for you.
Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
- Many, if not most, professional translators only translate into their native language.
Bu cümle hâlâ çevrilmek zorunda.
- This sentence has yet to be translated.
Mary'nin cümleleri çevrilmek için kolay ve anlaşılırdır.
- Mary's sentences are clear and easy to translate.
Altı çizili kısmı tercüme et.
- Translate the underlined part.
Onlar metni tercüme ettiler.
- They translated the text.
Lütfen Tatoeba'da cümleyi cümle için çevirin.
- Please translate sentence for sentence in Tatoeba.
Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi?
- Can computers actually translate literary works?