to chain, fetter, bind, entangle

English - Turkish

Definition of to chain, fetter, bind, entangle in English Turkish dictionary

Related Terms

shackle

{i} köstek

shackle

Harbili kilit

shackle

mapa

shackle

mania

shackle

engel

shackle

{f} zincirle

Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim. - Let's shackle your feet with silver fetters.

Sami, Leyla'ya zincirle bağladı. - Sami shackled Layla with a chain.

shackle

kandal

shackle

{i} zincir baklası

shackle

zincirle bağlamak

shackle

{i} engel, mania, zincir, boyunduruk, insanı engelleyen/hapseden şey

shackle

{f} zincirlemek

shackle

{f} engel olmak

shackle

mâni

shackle

(fiil) zincirlemek, kelepçelemek, zincire vurmak, köstek olmak, elini kolunu bağlamak, engel olmak

shackle

{f} prangaya vurmak

shackle

{i} palamar ağzı

shackle

{i} zincir

Sami, Leyla'ya zincirle bağladı. - Sami shackled Layla with a chain.

Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim. - Let's shackle your feet with silver fetters.

shackle

{i} kelepçe

English - English

Definition of to chain, fetter, bind, entangle in English English dictionary

{v} shackle

Hyphenation

to chain, fetter, bind, en·tan·gle