to cause to turn back; to roll or drive back; to put to flight

listen to the pronunciation of to cause to turn back; to roll or drive back; to put to flight
English - Turkish

Definition of to cause to turn back; to roll or drive back; to put to flight in English Turkish dictionary

revolt
{f} başkaldırmak
revolt
ayaklanmak
revolt
{i} isyan

Soylu erkek isyanda bir köle tarafından öldürüldü. - The gentleman was killed by a slave in revolt.

İsyan güneyli vatandaşlar tarafından yürütüldü. - The revolt was led by the southern citizenry.

revolt
{i} ayaklanma

Ayaklanmayı bastırmak uzun sürecek. - It will take a long time to suppress the revolt.

1918 yılında, pirinç fiyatından kaynaklanan ayaklanmalar tüm dünyada patlak verdi. - In 1918, revolts due to the price of rice erupted all around the country.

revolt
{i} başkaldırma
revolt
başkaldırı

Ordu birkaç saat içinde başkaldırıyı çökertti. - The military quashed the revolt within a matter of hours.

revolt
karşı gelmek
revolt
isyan etmek
revolt
iğrendirmek
revolt
{f} isyan et

Onlar hükümete karşı isyan ettiler. - They revolted against the government.

revolt
{f} (at/against) (-e karşı) isyan etmek, ayaklanmak
revolt
(fiil) başkaldırmak, isyan etmek, ayaklanmak, ayrılmak, iğrenmek, tiksinmek, nefret etmek, dehşete düşmek, iğrendirmek, nefret ettirmek
revolt
{f} nefret ettirmek
revolt
şiddetli anlaşmazlık halinde olma
revolt
{f} iğrenmek
revolt
iğrendir/isyan et
English - English
revolt