to cause to suffer for crime or misconduct, to administer disciplinary action

listen to the pronunciation of to cause to suffer for crime or misconduct, to administer disciplinary action
English - Turkish

Definition of to cause to suffer for crime or misconduct, to administer disciplinary action in English Turkish dictionary

punish
{f} cezalandırmak

1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı. - Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.

O sadece sorumluları cezalandırmak istedi. - She wished to punish only those responsible.

punish
cezaya çarptırmak
punish
{f} ceza vermek
punish
hakkından gelmek
punish
oymak
punish
hesabını görmek
punish
cezalandır

Öylesine bir şeyi bir kez çok sık yaparsın ve cezalandırılırsın. - You do such a thing once too often and get punished.

Öğrenci sigara içtiği için cezalandırıldı. - The pupil was punished for smoking.

punish
hırpalamak
punish
tekdir
punish
şiddetle dövmek
punish
{f} azarlamak
punish
hırpalamak punishablecezalandırılır
punish
cefa
punish
ıstırap çektirmek
punish
cezaya layık
punish
{f} silip süpürmek
punish
eziyet
punish
tekdir etmek
punish
{f} dayak atmak
punish
{f} yalayıp yutmak
English - English
punish
to cause to suffer for crime or misconduct, to administer disciplinary action

    Hyphenation

    to cause to suf·fer for crime or misconduct, to ad·min·is·ter dis·ci·pli·na·ry ac·tion

    Pronunciation

Favorites