to cause to fail in spirit or power; to quell; to crush; to subdue

listen to the pronunciation of to cause to fail in spirit or power; to quell; to crush; to subdue
English - Turkish

Definition of to cause to fail in spirit or power; to quell; to crush; to subdue in English Turkish dictionary

quail
Bıldırcın
quail
{f} umudunu yitirmek
quail
korkudan sinmek
quail
ürkmek
quail
{f} ürk
quail
ürk(mek)
quail
titremek
quail
{f} ümitsizliğe kapılmak
quail
{f} yılmak; sinmek, ürkmek
quail
{f} korkuya kapılmak
quail
{f} korkmak
quail
{f} cesaretini kaybetmek
quail
(Askeri) QUAIL (SAHTE FÜZESİ): B-52 uçaklarında taşınıp, havadan fırlatılan ve düşman radarlarının, önleme uçaklarının, hava savunma füzelerinin vs. nin etkilerini azaltmak için kullanılan sahte füze ADM-20 olarak anılır
quail
(isim) bıldırcın
quail
yılmak
English - English
quail
to cause to fail in spirit or power; to quell; to crush; to subdue
Favorites