to cause to break from internal pressure

listen to the pronunciation of to cause to break from internal pressure
English - Turkish

Definition of to cause to break from internal pressure in English Turkish dictionary

burst
{i} patlama

Su basıncı borunun patlamasına neden oldu. - The water pressure caused the pipe to burst.

Biz patlama duyduk ve evin tutuştuğunu gördük. - We heard the explosion and saw the house burst into flames.

burst
(Çevre) hızlanma
burst
boşanmak göz yaşı
burst
patlayış
burst
(Bilgisayar) kağıt ayırma
burst
{f} patla

Kalabalıktan muazzam bir tezahürat patladı. - A mighty cheer burst from the crowd.

Su şebekesi deprem nedeniyle patladı. - The water mains burst due to the earthquake.

cause to break
kırılmasına neden ol
burst
kağıt ayırmak
burst
{f} aniden açmak
burst
{f} patlak vermek
burst
{i} patlama, çatlama
burst
{f} fırlamak
burst
birde

Öyle güzel bir fıkraydı ki, herkes birden kahkahayı bastı. - It was such a nice joke that everybody burst out laughing.

Tom birden ağlamaya başladı. - Tom burst out crying.

burst
(fiil) patlak vermek, patlamak; atılmak, fırlamak; çatlamak, yarılmak; boşanmak (gözyaşı), fışkırmak; infilak etmek, ortaya çıkmak, aniden açmak, had safhaya gelmek
burst
ileri fırlamak
burst
{f} çatlamak
burst
(isim) patlama, infilak, hamle, ileri atılma, atış, açılma, göz önüne serilme
burst
{f} atılmak
burst
{s} patlamış, patlak
burst
bir el silah atımında yapılan atış
burst
{i} hamle
cause to break
kırılmasına neden olmak
cause to break
kırdırmak
English - English
burst

I burst the balloon when I blew it up too much.

to cause to break from internal pressure

    Hyphenation

    to cause to break from in·ter·nal pres·sure

    Turkish pronunciation

    tı kôz tı breyk fırm întırnıl preşır

    Pronunciation

    /tə ˈkôz tə ˈbrāk fərm ənˈtərnəl ˈpresʜər/ /tə ˈkɔːz tə ˈbreɪk fɜrm ɪnˈtɜrnəl ˈprɛʃɜr/
Favorites