to cause to become versed in science; to make skilled; to instruct

listen to the pronunciation of to cause to become versed in science; to make skilled; to instruct
English - Turkish

Definition of to cause to become versed in science; to make skilled; to instruct in English Turkish dictionary

science
{i} fen

Dersimiz fen ve teknoloji. - The lesson is science.

Tom Fen dersinde kendi sınıfındaki herkesten daha iyidir. - Tom is better at science than anyone else in his class.

science
{i} teknik
science
maharet
science
ilim
science
bilim

Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi. - Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.

O, roket bilimi değil. - It's not rocket science.

science
bilgi

Fen bilgisi öğretmeniydim. - I was a science teacher.

Fen bilgisinde iyi olmasına rağmen, Tom bir doktor olmak istemiyor. - Tom doesn't want to be a doctor, although he's very good in science.

science
bilimötesi romanlar
science
ilmin herhangi bir dalı
science
{i} beceri
science
{i} bilim dalı

Biz bu yeni bilim dalının öncüleriyiz. - We are the pioneers of this new branch of science.

Botanik, uygulamalı bir bilim dalıdır. - Botany is an applied science.

science
düşbilimsel roman ve hikâyeler
English - English
science
to cause to become versed in science; to make skilled; to instruct
Favorites