to cause to be or become by talking

listen to the pronunciation of to cause to be or become by talking
English - Turkish

Definition of to cause to be or become by talking in English Turkish dictionary

talk
konuşmak

Hava hakkında konuşmak istemiyorum. - I don't want to talk about the weather.

Amcanla konuşmak istiyorum. - I want to talk with your uncle.

talk
sohbet

Kahve içerken sohbet edelim mi? - Shall we talk about it over a cup of coffee?

Bir fincan kahve içerken sohbet edelim. - Let's talk over a cup of coffee.

talk
konuşma

Ağzın doluyken konuşma. - Don't talk with your mouth full.

Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor. - Talking in the library is not allowed.

talk
{i} laf

Konuşurken lafımı bölme. - Don't interrupt me while I'm talking.

Ona laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor. - Giving advice to him is like talking to a brick wall.

cause to be
neden olmak
talk
hakkında konuşmak

Hava hakkında konuşmak istemiyorum. - I don't want to talk about the weather.

Grup, yaklaşmakta olan parti hakkında konuşmak için bir boğa oturumu planlıyordu. - The group was planning a bull session to talk about the upcoming party.

cause to be
neden ol
talk
boş laf
talk
{f} konuş

Çeşitli şeyler hakkında konuştuk. - We talked about various things.

Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor. - Mary has nobody to talk with, but she doesn't feel lonely.

talk
görüşme

Barış görüşmelerine acil bir ihtiyaç var. - There is an urgent need for peace talks.

Ateşkes görüşmeleri Temmuz 1951 de başladı. - Ceasefire talks began in July 1951.

talk
konuşma biçimi

Onun konuşma biçimini seviyor. - He likes the way she talks.

Ben sadece Tom'un konuşma biçimini severim. - I just love the way Tom talks.

talk
lakırdı etmek
talk
{i} dedikodu

O, şehrin dedikodusuydu. - He was the talk of the town.

Tom şehrin dedikodusuydu. - Tom was the talk of the town.

talk
hükmü geçmek
talk
(Nükleer Bilimler) konuşum
talk
konuşmak: She taught her parrot how to talk. Papağanına konuşmayı öğretti. Be quiet when I'm talking to you! Seninle konuştuğum zaman
talk
{i} söylenti
talk
{f} görüşmek

Biz seninle görüşmek istiyoruz. - We want to talk to you.

English - English
talk
to cause to be or become by talking

    Hyphenation

    to cause to be or be·come by talking

    Turkish pronunciation

    tı kôz tı bi ır bîkʌm bay tôkîng

    Pronunciation

    /tə ˈkôz tə bē ər bəˈkəm ˈbī ˈtôkəɴɢ/ /tə ˈkɔːz tə biː ɜr bɪˈkʌm ˈbaɪ ˈtɔːkɪŋ/
Favorites