to cause to be emotionally shocked

listen to the pronunciation of to cause to be emotionally shocked
English - Turkish

Definition of to cause to be emotionally shocked in English Turkish dictionary

shock
şok

Oğlunun kazada yaralandığı haberi ona büyük bir şoktu. - The news that her son was injured in the accident was a great shock to her.

Haberi duysa, şoka girer. - If he should hear the news, he would be shocked.

cause to be
neden olmak
shock
(Biyokimya) çarpılım
shock
çarpmak (elektrik)
shock
çok şaşırtmak
shock
şoke etmek
cause to be
neden ol
shock
tahıl balyaları
shock
{f} sars

Kalabalık sarsılmış görünüyordu. - The crowd looked shocked.

Biz onun ani ölümünden oldukça sarsıldık. - We were quite shocked by her sudden death.

shock
darbe

Bu saat darbeye dayanıklı. - This watch is shock-proof.

shock
demet yığını
shock
{f} elektrik çarpmak
shock
{f} elektrik şoku vermek
shock
{i} çalı gibi gür saç
shock
{i} utanç
shock
{f} darıltmak
shock
{i} sarsılma
shock
{f} şoke etmek, çok şaşırtmak, sarsmak, dehşete düşürmek
shock
(Diş Hekimliği) Tansiyon düşmesi, hızlı ve zayıf nabız, solgun ve soğuyan deri, zayıf solunum vb. semptomları olan akut dolaşım bozukluğu yetersizliği
shock
{i} demet
shock
{f} kâlbini kırmak
English - English
shock
to cause to be emotionally shocked

    Hyphenation

    to cause to be e·mo·tion·al·ly shocked

    Turkish pronunciation

    tı kôz tı bi îmōşnıli şäkt

    Pronunciation

    /tə ˈkôz tə bē əˈmōsʜnəlē ˈsʜäkt/ /tə ˈkɔːz tə biː ɪˈmoʊʃnəliː ˈʃɑːkt/
Favorites