to cause someone to drink liquor, usually to excess

listen to the pronunciation of to cause someone to drink liquor, usually to excess
English - Turkish

Definition of to cause someone to drink liquor, usually to excess in English Turkish dictionary

liquor
{i} içki

Bu şeker içki içeriyor mu? - Does this candy contain liquor?

Onun nefesi içki kokuyordu. - His breath reeked of liquor.

liquor
likör

Likör dükkanının sahibidir. - He is the owner of the liquor shop.

Babam sert likör içmez. - My father doesn't drink hard liquor.

liquor
alkollü içki
liquor
(Aİ.) (viski/vb.) alkollü sert içki
liquor
{i} çözelti
liquor
{i} içki, alkollü içecek
liquor
{f} içki içmek
liquor
içki veya mahlul ile tasfiye etmek
liquor
(fiil) içki içmek
liquor
et veya meyva suyu
liquor
sıvı madde
liquor
{i} salgı
liquor
mahlul
liquor
(Tıp) Bakınız: Fluid
liquor
up ile içki içirmek
liquor
{i} et suyu
liquor
{i} sert içki
liquor
(Tekstil) banyo
liquor
su içinde eritilmiş ilâç
English - English
liquor
liquor up
to cause someone to drink liquor, usually to excess
Favorites