Yangını söndürmek için birlikte çalıştılar.
- They worked together to put out the fire.
Yangını söndürmek uzun bir süre aldı.
- It took a long time to put out the fire.
O üçlü zaten beş albüm çıkardı.
- That trio has already put out five albums.
Tom elini çıkardı ve Mary'yi durdurdu.
- Tom put out his hand and stopped Mary.