Ne güzel bir sürpriz!
- What a lovely surprise!
Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz.
- To our great surprise, he suddenly resigned.
Burada ne yapıyorsun? diye şaşkınlıkla bana sordu.
- What are you doing here? he asked me in surprise.
Tom şaşkınlıktan yakalandı.
- Tom was caught by surprise.
Ordumuz kırallığa baskın yaptı.
- Our army took the kingdom by surprise.
Bu beklenmedik bir sürpriz.
- This is an unexpected surprise.
Ne beklenmedik bir sürpriz!
- What an unexpected surprise!
Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
- In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
Tom'a sürpriz yapmak istedim.
- I wanted to surprise Tom.
It surprises me that I owe twice as much as I thought I did.