to cause (someone) to worry

listen to the pronunciation of to cause (someone) to worry
English - Turkish

Definition of to cause (someone) to worry in English Turkish dictionary

eat
ye
eat
{f} aşındırmak
eat
{f} yemek

Balık yemekten hoşlanır mısın? - Do you like eating fish?

Yemek yemek isteyen başka birisi var mı? - Is there anyone else wanting to eat?

eat
içmek kemirmek
eat
{f} (ate, --en)
eat
yiyecekler

Bir şeker hastası hangi yiyecekleri yememeli? - What foods should a diabetic not eat?

Yemek için fazla yiyecekleri yoktu. - They did not have much food to eat.

eat
{f} çok yemek yemek

Ben genellikle çok yemek yemekten kaçınırım. - I usually avoid eating meal too much.

Tom'un canı çok yemek yemek istemiyordu. - Tom didn't feel much like eating.

eat
yemek yemek

Tom köşedeki küçük yerin yemek yemek için iyi bir yer olabileceğini düşündü. - Tom thought the little place on the corner might be a good place to eat.

Tom yemek yemek için makul fiyatları olan yer arıyordu. - Tom was looking for place to eat that had reasonable prices.

eat
kemirmek
eat
(away/into ile) çürütmek
eat
{f} içmek (çorba)
eat
{f} tüketmek
English - English
eat
to cause (someone) to worry
Favorites