Gizliden mal ihraç etmeye devam ettiler.
- They continued to export goods secretly.
Tom JPEG dosyaları nasıl ihraç edeceğini bulamadı.
- Tom couldn't figure out how to export JPEG files.
Ne ihraç etmek istiyorsunuz?
- What would you like to export?
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
ABD'nin Çin'e ihraç ettiği başlıca ürün soya fasülyesiydi.
- The top U.S. export to China was soybeans.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir.
- Overseas food exports are one of the mainstays of agribusiness.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Arms export was prohibited.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.