English - Turkish
Definition of to carry or expose in a cart, to convey in English Turkish dictionary
- cart
- {i} araba
Tom golf arabasına bindi.
-Tom got in the golf cart.
Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır.
-Planning the wedding before proposing is putting the cart before the horse.
- cart
- {f} araba ile taşımak
- cart
- {i} çekçek
- cart
- elarabası
- cart
- taşımak
- cart
- at arabası
- cart
- el arabası
- cart
- yük arabası
- cart
- götürmek
- cart
- {i} atlı yük arabası
- cart
- araba,v.araba ile taşı: n.yük arabası
- cart
- {f} at arabası ile taşımak
- cart
- arabayla taşı
- cart
- el arabası/at araba
- cart
- (Tıp) Servis'te kullanılan tıbbi malzeme (pansuman araçları v.s.) yi hasta yatağına getirmeye mahsus tekerlekli araç, el arabası
Related Terms
English - English
Definition of to carry or expose in a cart, to convey in English English dictionary
- {v} cart
to carry or expose in a cart, to convey
Hyphenation
to car·ry or ex·pose in a cart, to con·veyPronunciation
Resimler
History
Favorites