Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to carry, bear, or transport

listen to the pronunciation of to carry, bear, or transport
English - Turkish

Definition of to carry, bear, or transport in English Turkish dictionary

port
liman

Bana limana giden yolu gösterir misiniz? - Could you show me the way to the port?

Yüzlerce gemi Amerikan limanlarından ayrıldı. - Hundreds of ships left American ports.

port
{i} iskele tarafı
port
{i} duruş
port
i., den
port
(Tekstil) açıklık ( aralık-ara )
port
{i} lomboz
port
{i} kale duvarındaki delik
port
(Bilgisayar) bağlantı noktası
port
hal

Onların gemisi hâlâ limanda. - Their ship is still in port.

Kütüphanenin bu bölümü halka açık değil. - This portion of the library is off-limits to the public.

port
açıklık
port
geminin iskele tarafı
port
gaz
port
doğal durum
port
{i} geminin sol tarafı
port
(Denizcilik) İskele, geminin sol tarafı
port
{i} tavır
port
liman kenti

Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir. - Nagasaki, where I was born, is a beautiful port city.

port
(İnşaat) delik, geçiş kanalı
port
liman,port
English - English
port