O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
Sen hiçbir şey ele geçirmedin.
- You captured nothing.
O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
- To be honest, we came to capture you.
Onlar mümkün olduğu kadar çok sayıda insan yakalardı.
- They would capture as many people as possible.
Tekrar yakalanmayı göze alamam.
- I can't risk getting captured again.
Fadıl yakalanmaktan kaçmak istedi.
- Fadil wanted to escape capture.
O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
- We want to capture all the uniqueness of each language. And we as well want to capture their evolution through time.
O pazarı yakalamak istiyoruz.
- We want to capture that market.
Beş yüz İngiliz askeri esir edildi.
- Five hundred British soldiers had been captured.
Tom düşman tarafından esir alındı.
- Tom has been captured by the enemy.
the English language has inspired linguists to design an array of different models attempting to systematize and encapture its various manifestations.
He captured his opponent’s queen on the 15th move.
... does affect capture rates and so forth. ...
... necessarily capture the value of the nascent Internet. ...