Tom hatırlamadığını söyledi.
- Tom said he couldn't recall.
Ne olduğunu hatırlamaya çalış.
- Try to recall what happened.
O şirketin yeni bilgisayar mimarisi ile ilgili bir sorun vardı. Onlar şimdi bir iptal çılgınlığını gözden geçirecekler.
- There was a problem with the architecture of that company's new computer. They're going through a recall frenzy right now.
She was recalled to London for the trial.