Anne pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.
Bütün pastayı yiyecek mi?
- Will he eat the whole cake?
İki keki de sevmiyorum.
- I like neither of the cakes.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
O aşırı para harcıyor.
- He has lots of money.
O aşırı para harcıyor.
- She has a lot of money.
Vaktin nakit olduğu gerçekten söylenilmektedir.
- It is truly said that time is money.
Eski bir atasözü zamanın nakit olduğunu söylüyor.
- An old proverb says that time is money.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.
- Layla burned Fadil alive for his money.
Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.
- Mary went on a shopping spree after coming into some money.
A cake of soap.
... DO NOT EAT THIS CAKE. ...
... I THINK IT'S SWEET MILTON BOUGHT HIS NEW FRIEND A CAKE. ...