to buy; to bargain

listen to the pronunciation of to buy; to bargain
English - Turkish

Definition of to buy; to bargain in English Turkish dictionary

cheap
{s} ucuz

Öyle ucuz bir otelde misafir edilmesi tuhaf. - It is strange that he should be put up at such a cheap hotel.

Yapması kolaydır ve ucuzdur. - It's easy to make and it's cheap.

cheap
ucuzca
cheap
{s} aciz
cheap
{s} bayağı
cheap
ucuza

Onlar aynı ürünü çok daha ucuza yapabilir. - They can make the same product much more cheaply.

Sanırım başka bir mağazada onu daha ucuza bulabilirim. - I think I can find it cheaper at another store.

cheap
{s} uğraşsız
cheap
cimri kimse
cheap
{s} kalitesiz
cheap
değerini düşürmek
cheap
ucuzlamak
cheap
ucuzcu
cheap
cimri

Sen böyle bir cimrisin. - You're such a cheapskate.

Böyle bir cimri olma. - Don't be such a cheapskate.

cheap
basit
cheap
adi

O, adi davranış sergiledi. - He behaved in a cheap manner.

cheap
adice
cheap
(sıfat) ucuz, değersiz, bayağı, kalitesiz, aciz, zahmetsiz, uğraşsız
cheap
az zahmetle elde edilebilen
cheap
dirt cheap çok ucuz
cheap
eli sıkı/ucuz
English - English
cheap
to buy; to bargain
Favorites