to burden or encumber

listen to the pronunciation of to burden or encumber
English - Turkish

Definition of to burden or encumber in English Turkish dictionary

saddle
sele
saddle
eyer

Bir ata binmeden önce, genellikle onun sırtına bir eyer koyarsın. - Before getting on a horse, you usually put a saddle on its back.

Tom'un favori sözü Bir ata iki eyer takamazsın. - Tom favorite saying is You can't put two saddles on one horse.

saddle
şaryo
saddle
(Mekanik) oturak
saddle
boyun
saddle
yüklemek
saddle
(koyun/vb.) sırtın alt ucundan kesilmiş et
saddle
eyerlemek
saddle
{f} semer vur
saddle
eyer ya da semer vurmak
saddle
i. 1. eyer. 2. semer. 3. (bisiklette) sele. f. eyerlemek
saddle
bisiklette oturacak yer
saddle
bel
saddle
{i} (bisiklette) sele
saddle
{i} bisiklet selesi
saddle
semere benzer şey
saddle
saddle a person with a task birine zor bir iş yüklemek
saddle
(fiil) eyerlemek, semer vurmak, yüklemek, sırtına yüklemek
English - English
saddle
to burden or encumber

    Hyphenation

    to bur·den or en·cum·ber

    Turkish pronunciation

    tı bırdın ır enkʌmbır

    Pronunciation

    /tə ˈbərdən ər enˈkəmbər/ /tə ˈbɜrdən ɜr ɛnˈkʌmbɜr/
Favorites