Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
- His plan is to build a bridge over that river.
Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.
- We came here to build a new town.
Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.
- Many years have been spent in building the tower.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
- They spent six months building the house.
Hatalı olduğunuzu kabul ettiğiniz için çok büyüksünüz.
- It's very big of you to admit you're wrong.
Tokyo çok büyük bir şehirdir.
- Tokyo is a very big city.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
Yeni başkan ordu kurmak istiyor.
- The new president wants to build up the army.
O, cüsseli, yavaş hareket eden bir adamdı.
- He was a big, slow-moving man.
Cüsseli erkekler her zaman güçlü değildir.
- Big men are not always strong.
Niçin o kadar mühim bir şeyi söylemek için beni uyandırdın? Şimdi, asla işime konsantre olamayacağım.
- Why did you wake me up to tell me something that big? Now, I'll never be able to concentrate on my work!
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
- Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.
Bina yapım aşamasındadır.
- The building is under construction.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- I want to build up my vocabulary.
Twitter İslâm'ın en büyük düşmanları arasındadır.
- Twitter is among the biggest enemies of Islam.
Büyük bir hataydı ki, o caydı.
- He broke his promise, which was a big mistake.
Sami büyük bir şehre gitmek ve zengin ve de ünlü olmak istedi.
- Sami wanted to go to a big city and be rich and famous.
Mary'nin iri kahverengi gözleri var.
- Mary has big brown eyes.
Ken'in köpeği çok iri.
- Ken's dog is very big.
Onlar bir ev yapıyorlar.
- They are building a house.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building his house on it.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Bu binaların müteahhiti bilinmiyor.
- The builder of those houses is unknown.
Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.
- Builders, like my cousin, often have to carry heavy materials to site.
Rugby players are of sturdy build.
... that they're helping to build America. ...
... it's going to fall? I mean, why doesn't it fall? They didn't build scale models ...