English - Turkish
Definition of to bring up, breed, instruct in English Turkish dictionary
- educate
- {f} eğitmek
O, çocuklarını eğitmek için saçını süpürge etti.
-She took pains to educate her children.
- educate
- öğretmek
- educate
- okutmak
- educate
- eğit
21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?
-What does it mean to have an educated mind in the 21st century?
İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.
-You must educate your tongue to distinguish good coffee from bad.
- educate
- öğretmen
- educate
- educated öğrenim görmüş
- educate
- eğitmek ve öğretmek
- educate
- {f} terbiye etmek
- educate
- {f} öğrenim gördürmek
- educate
- tahsilli
Tom oldukça tahsilliydi ve birkaç dili akıcı şekilde konuşurdu.
-Tom was highly educated and spoke several languages fluently.
- educate
- educator eğitmen
- educate
- öğrenim yaptırmak
- educate
- aydın
- educate
- {f} yetiştirmek
- educate
- talim etmek
Related Terms
English - English
Definition of to bring up, breed, instruct in English English dictionary
- {v} educate
to bring up, breed, instruct
Hyphenation
to bring up, breed, in·structPronunciation
Resimler
History
Favorites