Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of to bring together; to collect, gather in English Turkish dictionary
- confer
- {f} 1. (with) (ile) görüşmek, müzakere etmek; müzakere yapmak: I conferred with him on the matter. Meseleyi onunla görüştüm. 2
- confer
- {f} danışmak
- confer
- görülmek
- confer
- konuşma yapmak
- confer
- müzakere yapmak
- confer
- bahşetmek
- confer
- konuşma yap
Belediye Başkanı Tom Jackson bir otelin konferans salonunda konuşma yaptı.
-Mayor Tom Jackson made a speech at a hotel conference room.
Tom bir konferansta konuşma yaptı.
-Tom gave a speech at a conference.
- confer
- (with ile) danışmak
- confer
- (on/upon ile) (ünvan/vb.) vermek
- confer
- {f} görüşmek
- confer
- Meseleyi onunla görüştüm
- confer
- {f} sunmak
- confer
- görüş/ver
- confer
- (Avrupa Birliği) vermek, tevcih etmek
- confer
- {f} vermek
- confer
- I conferred with him on the matter
- confer
- (with) (ile) görüşmek, müzakere etmek; müzakere yapmak: I conferred with him on the matter. Meseleyi onunla görüştüm. 2
Related Terms
English - English
Definition of to bring together; to collect, gather in English English dictionary
- confer
to bring together; to collect, gather
Hyphenation
to bring together; to collect, gath·erPronunciation
Resimler
History
Favorites