to bring or transport something to its destination

listen to the pronunciation of to bring or transport something to its destination
English - Turkish

Definition of to bring or transport something to its destination in English Turkish dictionary

deliver
teslim etmek

Bu paketi Tom Jackson'a teslim etmek zorundayım. - I have to deliver this package to Tom Jackson.

Bir pizzayı teslim etmek ne kadar sürer? - How long does it take to deliver a pizza?

deliver
{f} dağıtmak

Önümüzdeki pazartesiden önce her şeyi dağıtmak için elimizden geleni yapacağız. - We'll do our best to deliver everything before next Monday.

deliver
{f} serbest bırakmak
deliver
{f} söylemek
deliver
{f} iletmek
deliver
{f} kurtarmak
deliver
doğum yaptırmak
deliver
yapıştırmak
deliver
vermek (söylev)
deliver
(konuşma/vb.) okumak
deliver
(alıcının evine/işyerine) teslim etmek
deliver
teslim et

Onlar savaştan sonra şehri düşmana teslim ettiler. - After the battle they delivered the town to the enemy.

Teslim etmemi istediğin paket nerede? - Where's the package you wanted me to deliver?

deliver
yapmak
deliver
doğurtmak
deliver
(from ile) kurtarmak
deliver
{f} gazete
deliver
(Tıp) Bir parça veya oluşumu tutunduğu yerden çıkarmak
deliver
x gönder/doğurt
deliver
{f} teslim etmek, bırakmak, vermek: They will deliver the furniture tomorrow morning. Mobilyayı yarın sabah teslim edecekler
deliver
çocuğu almak
English - English
deliver

deliver a package, deliver the mail.

to bring or transport something to its destination

    Hyphenation

    to bring or trans·port some·thing to its des·ti·na·tion

    Turkish pronunciation

    tı brîng ır tränspôrt sʌmthîng tı îts destıneyşın

    Pronunciation

    /tə ˈbrəɴɢ ər transˈpôrt ˈsəmᴛʜəɴɢ tə əts ˌdestəˈnāsʜən/ /tə ˈbrɪŋ ɜr trænsˈpɔːrt ˈsʌmθɪŋ tə ɪts ˌdɛstəˈneɪʃən/
Favorites