English - Turkish
Definition of to bring low, lessen, reduce, sink in English Turkish dictionary
- lower
- {f} alçaltmak
- lower
- {f} indirmek
- lower
- alt
Alt dudak, üst dudaktan daha büyüktür.
-The lower lip is bigger than the upper lip.
Baldır kası alt bacağın arkasında yer alır.
-The calf muscle is located on the back of the lower leg.
- lower
- it
- lower
- kısmak
- lower
- azaltmak
- lower
- somurtmak
- lower
- kısılmak
- lower
- Daha düşük
Onu daha düşük bir ısıda tutun.
-Keep it at a lower temperature.
Tom geçen yılın ders planlarını benimsedi böylece onları bu yılın daha düşük seviyeli öğrencileri için kullanabildi.
-Tom adapted last year's lesson plans so he could use them with this year's lower level students.
- lower
- {f} azaltmak, eksiltmek, alçaltmak; azalmak, eksilmek, alçalmak
- lower
- (fiil) surat asmak, somurtmak, karartmak, indirmek, düşürmek, küçültmek, küçük düşürmek, alçaltmak
- lower
- {f} küçültmek
- lower
- lower somurt/düş/düşür
- lower
- {s} aşağıdaki
- lower
- {f} indirmek; inmek
- lower
- {f} (gurur) kırmak; alçaltmak
- lower
- {f} zayıflatmak. 5
- lower
- kaş çatmak
- lower
- {s} daha aşağı
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
-The actual price was lower than I had thought.
Related Terms
English - English
Definition of to bring low, lessen, reduce, sink in English English dictionary
- {v} lower
to bring low, lessen, reduce, sink
Pronunciation
Resimler
Favorites