English - Turkish
Definition of to break (in the above senses) in English Turkish dictionary
- breach
- {i} ihlal
Bir güvenlik ihlâlimiz var.
-We have a security breach.
Bu, sözleşmenin basit ihlalidir.
-That's simple breach of contract.
- breach
- karşı gelmek
- breach
- (Kanun) tecavüz
- breach
- {f} karşı gel
- breach
- {f} kırmak
- breach
- gedik açmak
- breach
- {i} uymama
- breach
- {i} gedik
- breach
- breach of promise sözünden dö
- breach
- {f} yarmak
- breach
- {f} yar
- breach
- kavga
- breach
- {i} yarık
- breach
- balinanın suda sıçraması
- breach
- {i} çiğneme
- breach
- (isim) ihlal, uymama, çiğneme, bozulma, bozma (anlaşmayı); gedik, yarık, dalgaların sahile vurup kırılması
- breach
- breach of the peace asayişi ihlâl etme
Related Terms
English - English
Definition of to break (in the above senses) in English English dictionary
- breach
to break (in the above senses)
Hyphenation
to break (in the a·bove senses)Resimler
Favorites