English - Turkish
Definition of to block, suppress, restrain in English Turkish dictionary
- sit on
- (Fiili Deyim ) 1- bir kurula dahil olmak , -e üye olmak 2- görüşmek , müzakere etmek
- sit on
- haşlamak
- sit on
- -e üye olmak
- sit on
- yola getirmek
- sit on
- üzerine oturmak
- sit on
- uğraşmamak
- sit on
- ilgilenmemek
- sit on
- (deyim) vermemek,bırakmamak,saklamak. sit on the fence [kd] kararsiz kalmak,iki karsit oneriden hangisini tutacagina karar verememek
- sit on
- oturmak
Oturmak için sandalyeler arıyorlar.
-They are looking for chairs to sit on.
Poposu yanan kişi kabarcıkların üstünde oturmak zorundadır.
-The one whose butt got burned has to sit on the blisters.
- sit on
- üye olmak
- sit on
- görevinde olmak
- sit on
- toplanmak
- sit on
- (deyim) sit on someone (kd) azarlamak,haddini bildirmek. sit on sth. 1.(kd)ihmal etmek,savsaklamak
- sit on
- 1. (bir şeyi) alıp hiçbir şey yapmamak: He's been sitting on our report for months. Raporumuzu aldı ama aylardır onunla ilgili hiçbir şey
- sit on
- görevi yapmak
Related Terms
English - English
Definition of to block, suppress, restrain in English English dictionary
- sit on
The chairman sat on the report until the end of the legislative session.
to block, suppress, restrain
Hyphenation
to block, suppress, re·strainPronunciation
Resimler
History
Favorites