to bewitch; to fascinate; to enchant

listen to the pronunciation of to bewitch; to fascinate; to enchant
English - Turkish

Definition of to bewitch; to fascinate; to enchant in English Turkish dictionary

witch
{f} büyü yapmak
witch
{i} cadı

Cadı zavallı küçük kızı lanetledi. - The witch cursed the poor little girl.

Ondan vazgeçtim. İrlandalı rahip ve Kongolu cadı doktorun ortak neyi var? - I give up. What do an Irish priest and Congolese witch doctor have in common?

witch
{i} büyücü

Tom bir büyücü doktor. - Tom is a witch doctor.

Beş köşeli yıldız büyücülükte önemli bir semboldür. - The pentagram is an important symbol in witchcraft.

witch
cadaloz kadın
witch
büyüleyici kadın
witch
kocakarı
witch
acuze
witch
{f} büyü yap

Kötü cadı adama kötü bir büyü yaptı ve onu bir böceğe çevirdi. - The wicked witch cast an evil spell on the man and turned him into an insect.

Cadı bir büyü yaptı ve asasından dışarı bir ışık demeti fırladı. - The witch cast a spell and a beam of light shot out of her wand.

witch
çekici kadın
witch
{i} sihirbaz
witch
{f} büyülemek
witch
(isim) büyücü kadın, afsuncu, cadı, sihirbaz, büyüleyici güzel
witch
{i} büyüleyici güzel
witch
{i} büyücü kadın; cadı
witch
{i} afsuncu
English - English
witch
to bewitch; to fascinate; to enchant
Favorites