Definition of to bewitch in English Turkish dictionary
- {f} büyülemek
- witch
- {f} büyü yapmak
- witch
- {i} cadı
Cadıların kraliçesi öldü.
-The queen of the witches is dead.
Tom muskanın kendisini cadılardan koruyacağını düşünüyordu.
-Tom thought that the amulet would protect him from witches.
- witch
- {i} büyücü
Beş köşeli yıldız büyücülükte önemli bir semboldür.
-The pentagram is an important symbol in witchcraft.
O, büyücülükle ilgili şeyler okumayı seviyordu.
-She liked to read about witchcraft.
- bewitch
- {f} büyülemek, cezbetmek
- bewitch
- kendine bağlamak
- witch
- cadaloz kadın
- witch
- büyüleyici kadın
- witch
- kocakarı
- witch
- acuze
- bewitch
- büyü yap
- witch
- {f} büyü yap
Kötü cadı adama kötü bir büyü yaptı ve onu bir böceğe çevirdi.
-The wicked witch cast an evil spell on the man and turned him into an insect.
Cadı bir büyü yaptı ve asasından dışarı bir ışık demeti fırladı.
-The witch cast a spell and a beam of light shot out of her wand.
- witch
- çekici kadın
- bewitch
- {f} afsunlamak
- bewitch
- bewitchmentbüyü
- bewitch
- {f} büyü yapmak
- bewitch
- hayran etmek
- bewitch
- bewitchercezbedici kimse
- bewitch
- çekici kimse
- bewitch
- cazibe
- bewitch
- alımlı kimse
- bewitch
- tehir etmek
- bewitch
- bewitchinglycazibeli olarak
- bewitch
- büyüle
Gölün hanımı, Merlin'i büyüledi ve onu bir ağacın gövdesinde tuzağa düşürdü.
-The Lady of the Lake bewitched Merlin and trapped him in the trunk of a tree.
Ben erkeklerin nasıl büyüleneceğini size öğretebilirim.
-I can teach you how to bewitch men.
- bewitch
- bewitchingcazibeli
- witch
- {i} sihirbaz
- witch
- {f} büyülemek
- witch
- (isim) büyücü kadın, afsuncu, cadı, sihirbaz, büyüleyici güzel
- witch
- {i} büyüleyici güzel
- witch
- {i} büyücü kadın; cadı
- witch
- {i} afsuncu
Related Terms
Definition of to bewitch in English English dictionary
- forspeak
- witch
- to cast a spell on someone or something
- to astonish or amaze
- {v} to charm, please very much, injure
- If someone or something bewitches you, you are so attracted to them that you cannot think about anything else. She was not moving, as if someone had bewitched her + bewitching be·witch·ing Frank was a quiet young man with bewitching brown eyes
- attract; cause to be enamored; "She captured all the men's hearts"
- to injure by witchcraft or sorcery
- To enchant, greatly delight or to cast a spell upon
- To charm; to fascinate; to please to such a degree as to take away the power of resistance; to enchant
- cast a spell over someone or something; put a hex on someone or something
- To gain an ascendency over by charms or incantations; to affect esp
- {f} cast a spell over, enchant, spellbind, charm
- attract strongly, as if with a magnet; "She magnetized the audience with her tricks"
- (ME biwicchen; bewich)