to betake oneself

listen to the pronunciation of to betake oneself
English - Turkish

Definition of to betake oneself in English Turkish dictionary

get
(fiil) almak, edinmek, elde etmek, ele geçirmek; satın almak; getirmek, götürmek; varmak, gelmek; kazanmak; yapmak; idrak etmek; yaptırmak, ettirmek, etmek; kavramak, anlamak; başına gelmek; olmak; başlamak; canına okumak; öldürmek; açığını bulmak, yalanını çıkarmak
get
sızmak
get
çanına ot tıkamak
get
hızlanmak
get
{f} gelmek

Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar. - Bill and John like to get together once a month to chat.

Tom buraya erken gelmek isteyen kişidir. - Tom is the one who wanted to get here early.

get
gebe
get
mat etmek
get
yemek

Yalnız yemek yemeye alışıyorum. - I'm getting used to eating alone.

Helen yeterince yemek yemiyor ve zayıflıyor. - Helen does not eat enough and she is getting thin.

get
ulaşmak

Tom çatıya ulaşmak için merdivene tırmandı. - Tom climbed up a ladder to get to the roof.

Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı. - It took me an hour and a half to get there by car.

get
çıkarmak

Tom'u oradan çıkarmak zorundayız. - We have to get Tom out of there.

Tom'u buradan çıkarmak zorundayız. - We have to get Tom out of here.

get
varmak

Hava kararmadan otele varmak istiyorum. - I want to reach the hotel before it gets dark.

Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı. - It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.

get
hazırlamak

Bayan West kahvaltı hazırlamakla meşgul. - Mrs. West is busy getting breakfast ready.

Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşguldü. - Mother was busy getting ready for dinner.

get
gidip almak
get
{f} yaptır+e
to oneself
kendisine özel
to oneself
kendine
get
bulmak

İstikrarlı bir iş bulmak zorundasın. - You've got to get a steady job.

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor. - You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.

get
{f} başlamak

İşe başlamak istiyorum. - I want to get to work.

Şimdi sakıncası yoksa başlamak istiyorum. - Now if you don't mind, I'd like to get started.

get
{f} açığını bulmak
get
{f} canına okumak
English - English
get

Get thee behind me.

{f} displace oneself; move from one place to another
displace oneself; go from one location to another
to betake oneself
Favorites