Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to bestow in a profuse or abundant manner; as, to rain favors upon a person

listen to the pronunciation of to bestow in a profuse or abundant manner; as, to rain favors upon a person
English - Turkish

Definition of to bestow in a profuse or abundant manner; as, to rain favors upon a person in English Turkish dictionary

rain
yağmur yağmak
rain
{f} yağmur gibi boşanmak
rain
{i} rahmet
rain
{f} yağmur yağ

Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım. - If it rains tomorrow, I will stay at home all day.

Bence yarın yağmur yağmayacak. - I think it won't rain tomorrow.

rain
(yağmur) yağmak
rain
yağmur gibi yağmak
rain
yağmuruna tutmak
rain
yağmur

Yağmur bir hafta sürdü. - The rain lasted a week.

Bence yarın yağmur yağmayacak. - I think it won't rain tomorrow.

rain
yağdırmak

Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var? - How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?

rain
rain barrel yağmur fıçısı
rain
rain belt yağmur bölgesi
rain
f yağmur
rain
(fiil) yağmur yağmak, yağmak, yağdırmak, yağmuruna tutmak, şakır şakır akmak
rain
{f} şakır şakır akmak
rain
rain check ertelenmiş maç için seyirciye verilen yeni bile
rain
yağmur gibi yağdırmak
English - English
rain
to bestow in a profuse or abundant manner; as, to rain favors upon a person

    Hyphenation

    to be·stow in a pro·fuse or a·bun·dant manner; as, to rain fa·vors up·on a per·son

    Pronunciation

Favorites