to berate, scold

listen to the pronunciation of to berate, scold
English - Turkish

Definition of to berate, scold in English Turkish dictionary

rate
{i} oran

Kanada'da suç oranı düşüyor. - The crime rate is decreasing in Canada.

İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi. - The unemployment rate went up to 5% because of the recession.

rate
{i} değer

Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer. - The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.

Bunu nasıl değerlendirirdin? - How would you rate that?

rate
{i} hız

Çok yüksek bir hızda daktilo ile yazabilirim. - I can type at a very fast rate.

Onun senkronizasyon hızı arzulanan bir şey bırakmadı. - His synchronizing rate left nothing to be desired.

rate
{f} sınıflandırmak
rate
farzetmek
rate
(Bilgisayar) faiz_oranı

Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor. - He lends money at a high rate of interest.

rate
değerini tahmin etmek
rate
olarak değerlendirmek
rate
nispet
rate
gözü ile bakmak
to scold
azarlamak için
to scold
azarlatmak
rate
{f} fiyat belirlemek
rate
{i} derece
rate
{i} değer, fiyat, ücret: hourly rate saat başına
rate
{f} layık olmak
rate
{i} belediye vergisi (İng.)
rate
mülk vergisi
rate
{f} sayılmak
rate
{f} hak etmek
rate
{i} bedel
to scold
darılmak
to scold
döşenmek
to scold
çıkış yapmak
English - English
rate

The successful monk, on the morrow morning, hastens home to Ely The successful monk, arriving at Ely, is rated for a goose and an owl; is ordered back to say that Elmset was the place meant.

to berate, scold
Favorites