Tom nasıl ilerleyeceğinden emin değildi.
- Tom was unsure how to proceed.
Onun nasıl ilerleyeceği konusunda hiçbir belirgin fikri yok.
- He has no distinct idea of how to proceed.
Bilimci araştırmaya devam etmekte ısrar etti.
- The scientist insisted on proceeding with the research.
Nasıl devam etmek istersin?
- How would you like to proceed?