to become vitiated; to lose purity or goodness

listen to the pronunciation of to become vitiated; to lose purity or goodness
English - Turkish

Definition of to become vitiated; to lose purity or goodness in English Turkish dictionary

corrupt
{s} yiyici
corrupt
bozmak (dili)
corrupt
kokuşmuş
corrupt
-e rüşvet yedirmek
corrupt
doğru yoldan saptırmak
corrupt
kötü

En iyi yolsuzluk, en kötüdür. - The corruption of the best is the worst.

Para Tom'u kötü yola sürüklüyordu. - Money was corrupting Tom.

corrupt
(insanı) bozmak
corrupt
boz

Kolay yaşamak savaşçı ruhu bozdu. - Easy living corrupted the warrior spirit.

Seçmenler bozuk olmamalıdır. - Voters must not be corrupted.

corrupt
kötüleştirmek
corrupt
yozlaştırmak
corrupt
rüşvet ver/boz
corrupt
kötü duruma sokmak
corrupt
fırsatçı
corrupt
özgünlüğünü bozmak
corrupt
yanlış
corrupt
laçka
corrupt
ahlaksız/bozuk
corrupt
{s} yanlış dolu (metin)
English - English
corrupt
to become vitiated; to lose purity or goodness
Favorites