to become vitiated; to lose purity or goodness

listen to the pronunciation of to become vitiated; to lose purity or goodness
English - Turkish

Definition of to become vitiated; to lose purity or goodness in English Turkish dictionary

corrupt
{s} yiyici
corrupt
bozmak (dili)
corrupt
kokuşmuş
corrupt
-e rüşvet yedirmek
corrupt
doğru yoldan saptırmak
corrupt
kötü

Biz kötü ve yolsuz liderlerimizden nefret ediyoruz! - We hate our wicked and corrupt leaders!

En iyi yolsuzluk, en kötüdür. - The corruption of the best is the worst.

corrupt
(insanı) bozmak
corrupt
boz

Kolay yaşamak savaşçı ruhu bozdu. - Easy living corrupted the warrior spirit.

Her nasılsa mesaj bozulmuş, bu yüzden okumadan önce düzelttik. - For some reason the message text was corrupted, so I restored it before reading.

corrupt
kötüleştirmek
corrupt
yozlaştırmak
corrupt
rüşvet ver/boz
corrupt
kötü duruma sokmak
corrupt
fırsatçı
corrupt
özgünlüğünü bozmak
corrupt
yanlış
corrupt
laçka
corrupt
ahlaksız/bozuk
corrupt
{s} yanlış dolu (metin)
English - English
corrupt
to become vitiated; to lose purity or goodness
Favorites