to become or make a person or thing resistant or less sensitive

listen to the pronunciation of to become or make a person or thing resistant or less sensitive
English - Turkish

Definition of to become or make a person or thing resistant or less sensitive in English Turkish dictionary

harden
sertleşmek
harden
sertleştirmek
harden
katılaşmak
harden
{f} duygusuzlaşmak
harden
sertleştir

Güneşin ısısı kili sertleştirir. - The heat of the sun hardens clay.

İsviçre göç politikasını sertleştirdi. - Switzerland hardened its immigration policy.

harden
{f} duygusuzlaştırmak
harden
{f} (çimento) donmak
harden
{f} yükselmek
harden
{f} acımasızlaşmak
harden
{f} katılaştırmak
harden
{f} sağlamlaştırmak
harden
{f} alıştırmak
harden
(fiil) sertleştirmek, duygusuzlaştırmak, katılaştırmak, pekiştirmek, sağlamlaştırmak, alıştırmak, sertleşmek, duygusuzlaşmak, acımasızlaşmak, kapılmak, denge kurmak, artmak, yükselmek
harden
sertleş/sertleştir
harden
{f} pekiştirmek, kuvvetlendirmek; pekişmek, kuvvetlenmek
harden
{f} artmak
harden
{f} kapılmak
harden
kuvvetlenmek
English - English
harden

When thou goest to return into Egypt, see that thou do all those wonders before Pharaoh, which I have put in thine hand: but I will harden his heart, that he shall not let the people go. — KJV, Exodus 4:21.

to become or make a person or thing resistant or less sensitive

    Hyphenation

    to be·come or make a per·son or thing re·sis·tant or less sen·si·tive

    Turkish pronunciation

    tı bîkʌm ır meyk ı pırsın ır thîng rizîstınt ır les sensıtîv

    Pronunciation

    /tə bəˈkəm ər ˈmāk ə ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ rēˈzəstənt ər ˈles ˈsensətəv/ /tə bɪˈkʌm ɜr ˈmeɪk ə ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ riːˈzɪstənt ɜr ˈlɛs ˈsɛnsətɪv/
Favorites