English - Turkish
Definition of to become aware of a fact or situation in English Turkish dictionary
- realize
- {f} kâr etmek
- become aware of
- farketmiş olmak
- become aware of
- haberdar olmak
- realize
- farketmiş olmak
- realize
- düşünmek
- realize
- (pul/kâr) getirmek
- realize
- uygulamak
- realize
- kavramak
- realize
- fark etmek
Durumu fark etmek onun biraz zamanını aldı.
-It took him a while to realize the situation.
O geldikten sonra nerede olduğunu fark etmek biraz zamanını aldı.
-It took him a moment to realize where he was after he came to.
- realize
- {f} idrak etmek
- realize
- satmak
- realize
- anlamak
Bir gün tasarrufun önemini anlamak için geleceksin.
-Some day you will come to realize the importance of saving.
Çin'in hızla geliştiğini anlamak için geldim ancak Çin halkı nispeten acelesiz bir hayat yaşıyor.
-I have come to realize that China is developing quickly but the Chinese people live a relatively leisurely life.
- realize
- {f} farketmek
- realize
- {f} farkına varmak
- realize
- farkında olmak
- become aware of
- farkına varmak
- become aware of
- farketmek
- realize
- {f} kazanmak
- realize
- real gerçekleştir/fark et
- realize
- {f} 1. farkında olmak; farkına varmak, farketmek, anlamak: I didn't realize that you were a doctor. Doktor olduğunuzun farkında değildim
- realize
- farkında olmak; farkına varmak, farketmek, anlamak: I didn't realize that you were a doctor. Doktor olduğunuzun farkında değildim
- realize
- (fiil) farketmek, farkına varmak, anlamak, kavramak, idrak etmek, gerçekleştirmek, uygulamak, aklında bulundurmak, paraya çevirmek, kazanmak, kâr etmek
Related Terms
English - English
Definition of to become aware of a fact or situation in English English dictionary
- realize
to become aware of a fact or situation
Hyphenation
to be·come a·ware of a fact or si·tu·a·tionTurkish pronunciation
tı bîkʌm ıwer ıv ı fäkt ır sîçueyşınPronunciation
/tə bəˈkəm əˈwer əv ə ˈfakt ər ˌsəʧo͞oˈāsʜən/ /tə bɪˈkʌm əˈwɛr əv ə ˈfækt ɜr ˌsɪʧuːˈeɪʃən/
Resimler
Favorites