to become, to turn out to be

listen to the pronunciation of to become, to turn out to be
English - Turkish

Definition of to become, to turn out to be in English Turkish dictionary

come
{f} k.dili. beli gelmek, boşalmak; orgazm
come
önümüzdeki

Önümüzdeki hafta beni görmeye gelmeyecek misin? - Won't you come and see me next week?

Lütfen önümüzdeki Cuma gel. - Please come next Friday.

come
kopmak
come
edinmek

Bu günlerde iş edinmek zor. - Jobs are hard to come by these days.

İşsiz pek çok kişi ile işleri edinmek zordur. - Jobs are hard to come by with so many people out of work.

come
girmek

İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen. - Please make an appointment to come in and discuss this further.

İçeri girmek istemez misiniz? - Don't you want to come inside?

come
ödemek
come
gün doğmak (şans)
come
üretilmek
come
boşalmak
come
başlamak

Birlikte başlamak için buraya gelmemeliydin. - You shouldn't have come here to begin with.

İçeri gelin. Başlamak üzereyiz. - Come on in. We're just about to get started.

come
elde edilmek
come
olmak

Tom burada olmak istemese gelmezdi. - If Tom didn't want to be here, he wouldn't have come.

Tom'un hâlâ gelmeyi planladığından emin olmak zorundaydım. - I had to make sure Tom was still planning to come.

come
sperma
come
dönmek

Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin. - You may go out only if you come back soon.

Tom geldiği yoldan geri dönmek zorunda kaldı. - Tom had to go back the way he'd come.

come
{f} tatmin olmak
come
{f} (came, come)
come
{f} gelmek. Come July and we'll be swimming. Temmuz geldiğinde denize girmiş olacağız
come
hadi

Bir UFO gördüğünü mü söylüyorsun? Hadi ama! - You say you've seen a UFO? Come on!

Hadi ama, içkiler benden. - Come on, drinks are on me.

come
sakladığını çıkarıp vermek
English - English
come

He was a dream come true.