Hayalinin gerçekleşeceği gün kesin gelecek.
- The day is sure to come when your dream will come true.
O, kesinlikle yarın gelecek.
- He is sure to come tomorrow.
Şüphesiz, o bir şoktu.
- It was a shock, to be sure.
O şüphesiz zengin ama onun çok akıllı olduğunu sanmıyorum.
- She is rich, to be sure, but I don't think she's very smart.
O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu.
- He was at the meeting, to be sure, but he was asleep.
O ünlü bir adam, elbette ben ondan hoşlanmıyorum.
- He is a famous man, to be sure, but I don't like him.
Bunu yapmak istediğin için yaptığından emin olmak istiyorum.
- I want to be sure that you're doing this because you want to.
Hiç sorun çıkmayacağından emin olmak istiyorum.
- I want to be sure that there will be no problems.
... So I want to make sure to give her a call right ...
... And we've made sure to give you choice. ...