to be sure of oneself

listen to the pronunciation of to be sure of oneself
English - Turkish
kendine güvenmek, kendine inanmak, kendinden emin olmak
kendine güvenmek
kendinden emin olmak
be sure of
emin olmak
be sure of oneself
kendinden emin olmak
be sure of oneself
kendine güvenmek
sure of oneself
kendine güvenmek
to be sure
şüphesiz

Şüphesiz, o bir şoktu. - It was a shock, to be sure.

O şüphesiz zengin ama onun çok akıllı olduğunu sanmıyorum. - She is rich, to be sure, but I don't think she's very smart.

to be sure
elbette

O ünlü bir adam, elbette ben ondan hoşlanmıyorum. - He is a famous man, to be sure, but I don't like him.

O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu. - He was at the meeting, to be sure, but he was asleep.

to be sure
emin olmak

Tom'un burada olmayı planladığından emin olmak istedim. - I wanted to be sure Tom was planning to be here.

Bunu yapmak istediğin için yaptığından emin olmak istiyorum. - I want to be sure that you're doing this because you want to.

sure of oneself
kendine güvenen
to be sure
muhakkak
to be sure of oneself

    Hyphenation

    to be sure of one·self

    Turkish pronunciation

    tı bi şûr ıv wʌnself

    Pronunciation

    /tə bē ˈsʜo͝or əv ˌwənˈself/ /tə biː ˈʃʊr əv ˌwʌnˈsɛlf/
Favorites