to be suffocated in water or other fluid; to perish in water

listen to the pronunciation of to be suffocated in water or other fluid; to perish in water
English - Turkish

Definition of to be suffocated in water or other fluid; to perish in water in English Turkish dictionary

drown
{f} suda boğulmak
drown
(sesi) bastırmak
drown
(Osmanlıca) gark etmek
drown
boğulmak

O çocuklarını boğulmaktan kurtardı. - She saved her children from drowning.

Bütün yolcular boğulmaktan kurtarıldılar. - All the passengers were saved from drowning.

drown
suyun altında bırakmak
drown
boğmak
drown
(suda) boğulmak
drown
{f} dağıtmak
drown
batırmak
drown
drowned in sleep ağır uykuya dalmış
drown
{f} bastırmak
drown
kapla/boğul/boğ
drown
drowned in tears iki gözü iki çeşme
drown
boğma

Bir kadınla tartışmak suyu boğmaya çalışmak, ateşi yakmak, toprağı kazmak ya da havayı yakalamaya çalışmak gibidir. - Arguing with a woman is like trying to drown the water, burn the fire, dig the soil or catch the air.

Tom kendini küvetinde boğmaya çalıştı. - Tom tried to drown himself in his bathtub.

drown
{f} suda boğmak
drown
bastırmak out ile gürültü ederek bir sesin işitilmesine engel olmak
drown
su altında bırakmak
English - English
drown
to be suffocated in water or other fluid; to perish in water
Favorites