to be studying

listen to the pronunciation of to be studying
English - Turkish

Definition of to be studying in English Turkish dictionary

studying
{i} çalışma

Japonca çalışmaya başlayalı kırk yıl oldu. - It is forty years since I began studying Japanese.

Tom müzik çalışmayı sever. - Tom loves studying music.

learn
{f} öğrenmek

Yabancı dil öğrenmek zordur. - It's difficult to learn a foreign language.

Yabancı dil öğrenmek zordur. - Learning a foreign language is difficult.

learn
öğrenme

Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek. - One of my dreams is to learn Icelandic.

Yabancı dil öğrenmek zordur. - It's hard to learn a foreign language.

learn
learn öğren
learn
{f} haber almak
studying
(Tiyatro) rol ezberleme
studying
çalışarak

Geriye dönüp bakıldığında, Keşke Tom çalışarak daha fazla zaman harcasaydı. - In retrospect, Tom wishes he had spent more time studying.

Zamanımın çoğunu Fransızca çalışarak geçirdim. - I spent a lot of my time studying French.

learn
öğren

Yabancı dil öğrenmek zordur. - Learning a foreign language is difficult.

Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek. - One of my dreams is to learn Icelandic.

studying
{f} çalış

Evde İngilizce çalışıyorum. - I'm studying English at home.

Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu. - But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.

learn
learn by heart ezberden öğrenmek
learn
ezberlemek

Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir. - The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.

Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı. - It took me an hour to learn the poem by heart.

learn
learn by rote tekrarlaya tekrarlaya ezberlemek
to be studying

    Hyphenation

    to be stu·dy·ing

    Turkish pronunciation

    tı bi stʌdiîng

    Pronunciation

    /tə bē ˈstədēəɴɢ/ /tə biː ˈstʌdiːɪŋ/

    Videos

    ... And he's also studying about simulations, like [INAUDIBLE] ...
    ... And so the area that I was studying ...
Favorites