to be permanent or durable; to endure; to last

listen to the pronunciation of to be permanent or durable; to endure; to last
English - Turkish

Definition of to be permanent or durable; to endure; to last in English Turkish dictionary

continue
devam ettirmek
continue
sürdürmek

Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum. - I want to continue to help women.

continue
{f} devam etmek

Gezisine gizlice devam etmek zorunda kaldı. - He had to continue his trip in secret.

Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar. - Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again.

continue
sürmek
continue
{i} devam

Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor. - Prices continue to climb.

Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez. - None of the computers can continue to run with a burnt card.

continue
idame etmek
continue
baki kalmak
continue
(Bilgisayar) sürdür

Adli tıp uzmanları ve cinayet masası dedektifleri, güvenlik çemberine alınmış yerde ve çevresinde çalışmalarını sürdürdüler. - Forensics officers and criminal investigations detectives continued to work at the cordoned-off unit and its surrounds.

Tom o kabul ettiği sürece desteğini sürdürmeye kararlıydı. - Tom was determined to continue his support for as long as it took.

continue
süregelmek
continue
olagelmek
continue
(Bilgisayar) sürdür devam et
continue
süregitmek
continue
kalmak
to be permanent
kalıcı olmak
continue
{f} uzamak
continue
devam et,v.devam et: n.devam
continue
sürdür devam et (mek)
English - English
continue
to be permanent or durable; to endure; to last
Favorites