to be permanent or durable; to endure; to last

listen to the pronunciation of to be permanent or durable; to endure; to last
English - Turkish

Definition of to be permanent or durable; to endure; to last in English Turkish dictionary

continue
devam ettirmek
continue
sürdürmek

Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum. - I want to continue to help women.

continue
{f} devam etmek

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok. - We have no options but to continue.

Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar. - Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again.

continue
sürmek
continue
{i} devam

Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır. - Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.

Fiyatlar yükselmeye devam ediyor. - Prices will continue to rise.

continue
idame etmek
continue
baki kalmak
continue
(Bilgisayar) sürdür

Adli tıp uzmanları ve cinayet masası dedektifleri, güvenlik çemberine alınmış yerde ve çevresinde çalışmalarını sürdürdüler. - Forensics officers and criminal investigations detectives continued to work at the cordoned-off unit and its surrounds.

İnatçılıklarını sürdürüyorlar. - They continue being stubborn.

continue
süregelmek
continue
olagelmek
continue
(Bilgisayar) sürdür devam et
continue
süregitmek
continue
kalmak
to be permanent
kalıcı olmak
continue
{f} uzamak
continue
devam et,v.devam et: n.devam
continue
sürdür devam et (mek)
English - English
continue
to be permanent or durable; to endure; to last
Favorites