Tom küskün olduğunu söyledi.
- Tom said that he was offended.
Tom kırgın görünmüyordu.
- Tom didn't seem offended.
Tom kırgın hissettiğini söyledi.
- Tom said he felt offended.
Tom Mary'nin dargın olduğunu söyledi.
- Tom said that Mary was offended.
Tom gerçekten dargın olduğunu söyledi.
- Tom said that he was really offended.
O, onun söylediklerinden gücenmiş gibi görünüyordu.
- She seems to have been offended by what he said.
Gücenmiş hissetmek için kesinlikle hiçbir nedenin yok.
- You have absolutely no reason to feel offended.
Onları davet etsen iyi olur yoksa küsecekler.
- You had better invite them or they will be offended.
Sen herkesi küstürdün.
- You offended everybody.
Onu incittiği için özür diledi.
- He apologized for having offended her.
Seni incittiysem özür dilerim.
- I apologize if I offended you.
... offended over. ...
... If I've offended any newspaper journalists ...