Haberi duysa, şoka girer.
- If he should hear the news, he would be shocked.
Şoktan dolayı çıldırdı.
- She went mad because of the shock.
Kalabalık sarsılmış görünüyordu.
- The crowd looked shocked.
Dünkü haber tarafından sarsıldım.
- I was shocked by yesterday's news.
Bu saat darbeye dayanıklı.
- This watch is shock-proof.