Tom ihtiyacım olan parayı bana ödünç vermek için yeterince nazikti.
- Tom was kind enough to lend me the money I needed.
Tom bana biraz para ödünç vermek için yeterince kibardı.
- Tom was kind enough to lend me some money.
Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
- It is stupid of you to lend him your money.
Kirasını ödeyebilsin diye Tom'a parayı ödünç vermek zorunda kaldım.
- I had to lend Tom money so he could pay his rent.
Arabasını bana ödünç vermesi için annemi ikna ettim.
- I persuaded my mother to lend me her car.
Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
- It is stupid of you to lend him your money.
Defterimi sana ödünç vereceğim.
- I'll lend you my notebook.
Lütfen bu kalemi bana ödünç ver.
- Please lend me this pen.
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.
İlerde ne olmak istiyorsun?
- What do you want to be in the future?
Don't get upset, I was just having a lend.