Sınırlı kaynaklarımız var.
- We have limited resources.
Bu baskı yedi bin nüsha ile sınırlı.
- This edition is limited to seven thousand copies.
Bu sınırlı ekspres Sendai'ye gider.
- This limited express is bound for Sendai.
Şu çocuklar sözlü becerilerini sınırladı.
- Those children have limited verbal skills.
Özgürlüklerimiz sınırlanıyor.
- Our freedoms are being limited.
... but not limited to airplane crashes in Iran that are said to have been caused by old planes ...
... to manipulate objects, is much more limited. ...